Uluslararası Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Kongresi, İzmir, Türkiye, 26 - 29 Eylül 2019, ss.10-36
Giriş:
Kawasaki
hastalığı (KH) çocukluk çağının sıklıkla karşılaşılan vaskülitlerinden biridir.
Hastalığın tanısı ateş (5 günden uzun süren), ekstremite periferindeki
değişiklikler, polimorf ekzantem, bilateral konjunktival konjesyon,
orofarenks mukozasındaki değişiklikler ve servikal lenfadenopatiden oluşan
ana kriterlerin beşinin olması ile konulmaktadır. Beş günden uzun süren
ateşin varlığında klinik bulguların üçünün saptanması ve diğer olası
nedenlerin dışlanması durumunda atipik KH’dan söz edilir. KH'nı diğer akut,
ateşli, çocukluk çağı hastalıklarından ayırmaya ve kardiyak tutulumu öngörmeye
yardımcı olabilecek güçlü belirteçlere ihtiyaç vardır. Bu çalışmadaki amaç, atipik
KH’nın erken tanısında kullanılan biyokimyasal belirteçlerin değerini
incelemek, koroner arter tutulumunun prediktörü olarak ortalama trombosit hacmi
(MPV), plateletkrit (PCT) ve N-Terminal Brain Natriüretik Peptid (NT-proBNP)’nin
araştırılmasıdır.
Yöntem:
Ocak
2015 ile Aralık 2017 tarihleri arasında çocuk acil servise başvuran ve atipik
KH tanısı almış 60 hasta ve aynı dönemde başvuran ve demografik özellikleri
benzeyen 50 sağlıklı çocuk çalışmaya retrospektif olarak alınmıştır. Tedavi
öncesinde tüm çocuklara transtorasik ekokardiogram (EKO) yapılmış olup koroner
arterlerde opasite, ektazi, dilatasyon ya da anevrizma (koroner arter çapı
<5 mm, 5-8 mm ve >8 mm) olması koroner arter tutulumu olarak (KAT) kabul
edilmiştir. Tüm olguların demografik özellikleri, başvuru yakınmaları, klinik
bulguları ve MPV, PCT, RDW, lökosit, trombosit, nötrofil, lenfosit sayıları, eritrosit
sedimentasyon hızı (ESH), C-reaktif protein (CRP) ve NT-proBNP gibi laboratuvar
test sonuçları veri toplama formlarına işlendi. Uygulanan tedavi şekilleri,
dozları ve klinik süreç içinde gelişen komplikasyonlar da kaydedildi. Hastaların
tamamının 1 ay sonraki kardiyoloji poliklinik kontrollerinde yapılan kontrol
EKO raporları da ayrıca incelendi. Etik kurul onayı alındı. Tüm istatistiksel
analizler SPSS Statistics 22.0 v. yazılımı kullanılarak yapıldı ve istatistiksel
anlamlılık p <0.05 olarak belirlendi.
Bulgular:
Hastaların
%51,7’si erkek, ortalama yaş 2,7 yıl (min 3 ay-maks 9 yıl) ve 9’u (%15)
infanttı. Başvuru yakınmaları, sırasıyla, ateş yüksekliği (%100), döküntü
(%28,7) ve non-pürülan konjonktivit (%25) olup, ortalama ateş yüksekliği süresi
7 gün (SD±3.35) olarak bulunmuştur. Hastaların başvuru öncesinde aldıkları tanılar,
sırasıyla, üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) (%65), akut tonsillit (%13,3),
akut gastroenterit (%10), idrar yolu enfeksiyonu (%6,7) şeklindeydi ve %71,7’si
antibiyotik kullanmaktaydı. Otuz dört hastada (%56,7) koroner arter tutulumu
(KAT) saptandı. KH olan çocuklardaki ortalama MPV değeri sağlıklı çocuklara
göre anlamlı derecede düşük iken (sırasıyla, 5.80 fl - 8.29 fl; p<0.001); PCT ve NT-proBNP değerleri
anlamlı yüksek olarak bulunmuştur (sırasıyla, %0.266 – %0.227, p=0.031; 381.7 pg/mL - 48.5 pg/mL, p=0.000).
KAT olan hastalarda MPV değerleritutulum olmayan hastalara göre anlamlı
derecede düşük; NT-proBNP düzeyleri ise anlamlı derece yüksek olarak saptanmıştır
(sırasıyla, p=0,002; p=0.000); PCT
değerinde ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. NT-proBNP
düzeyi, atipik KH'nın KAT olanlarını saptamada bir tanı belirteci olarak
çalışıldığında ise cut-off değer: 267.5 pg/mL olarak bulunmuştur (p=0.000, [sensitive: %91.2, spesifite
%94]). Başlangıçta KAT olan olguların yarısına yakınında (n=16, %47) bir ay
sonraki kontrol EKO’da KAT bulgusu devam ediyordu. Tanı aşamasında ve tedavi
öncesinde yapılan ve EKO’su normal olarak rapor edilen 26 olgudan sadece 1
(%3.8) tanesinde 1 ay sonra anevrizma gelişmiştir.
Tartışma ve Sonuç:
Atipik
KH’nda KAT riski klasik KH’a göre daha fazladır. KH’nın tanısında MPV ve PCT, kullanımda olan diğer klasik
laboratuvar testlerine ek olarak fayda sağlayabilir. Özellikle EKO yapılamayan
veya tanıda şüphe duyulan durumlarda KAT tutulumunun erken belirteci olarak
NT-proBNP kullanılabilir.