Journal of Dependence, vol.20, pp.21-31, 2019 (Other Refereed National Journals)
Amaç: Gebelik döneminde ortaya çıkabilen ruhsal sorunlar nedeniyle
sigara, alkol, kafein ve başka maddelerin kötüye kullanımı gibi davranışlarda
artış olabilmektedir. Çalışmamızda, gebelerin depresyon ve
anksiyete düzeyleri ile sigara ve kafein kullanımı arasındaki ilişkisini
araştırmak amaçlanmıştır.
Yöntem:
İzmir’de gebelere (n=156) yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak kişisel bilgi
formu, Beck Depresyon ve Anksiyete Ölçeği, Fagerstrom Nikotin Bağımlılık Testi
uygulanmıştır.
Bulgular:
Gebelik öncesinde sigara içme durumları ve gebelik
sırasında sigara içme durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
farklılık bulunmuştur (p<0.05).Gebelikten önce sigara içenlerin oranı %44,2
iken, gebelikte sigara içenlerin oranı %10,3 olarak saptanmıştır. Gebelerin %21,8’inin eşleri gebenin yanında sigara
içtiği ve çalışan gebelerin %21,8’inin işyerinde sigara dumanına maruz kaldığı
saptanmıştır. Gebelerde depresyonu
olmayanların %8,2’si, hafif düzeyde olanların %14,7’si, ciddi
düzeyde olanların %16,7’sinin gebelik sırasında sigara içtiği belirlenmiştir.
Anksiyete durumları ile sigara içme arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır.
Gebelik öncesinde ve gebelik sırasında tüketilen günlük kafein miktarının yaş
ile ilişkisi incelendiğinde, yaş grupları arasında gebelik öncesi günlük kafein
tüketim miktarı bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
Sonuç: İzmir’de anne adaylarının gebelik süresince sigara ve
kafein kullanımı konusunda farkındalıklarının olduğu görülmüştür. Bu konuda
kişilerin sözlü beyanının yanında kullanılan maddelerin/metabolitinin
araştırmaya yönelik analizlerinin yapılması ile en doğru sonuca ulaşılması
sağlanmalıdır. Gebeleri ve eşlerini kapsayan eğitimler verilmesinin ve sigara
ve kafein kullanımının zararları hakkında bilinçlendirme çalışmalarına önem
verilmesi gerektiği düşünülmektedir.